ipekçi ailesi |
Sabetayist İsmail Cem İpekçi’nin aile bağları
İPEKÇİ AİLESİ KİMLER?Selanik'ten İstanbul'a göç eden İpekçi Ailesi ikisi kız, beşi erkek yedi kardeşten oluşuyor. 1800'lerin sonlarında İstanbul'a yerleşen aile, İstanbul'un en geniş ailelerindendir. İpekçiler'in yine pek çoğu Selanik kökenli olan Şamlılar, Cezzarlar, Akerler, Birollar, Mısırlılar, Tokaylar, Sezermanlar, Sungular, Balcılar, Koyuncular, Dilberler, Gerçeller, Ögetler, Atamlar gibi güçlü ailelerle akrabalık ve hısımlık bağları bulunuyor.
İPEKÇİ AİLESİ KİMLER?Selanik'ten İstanbul'a göç eden İpekçi Ailesi ikisi kız, beşi erkek yedi kardeşten oluşuyor. 1800'lerin sonlarında İstanbul'a yerleşen aile, İstanbul'un en geniş ailelerindendir. İpekçiler'in yine pek çoğu Selanik kökenli olan Şamlılar, Cezzarlar, Akerler, Birollar, Mısırlılar, Tokaylar, Sezermanlar, Sungular, Balcılar, Koyuncular, Dilberler, Gerçeller, Ögetler, Atamlar gibi güçlü ailelerle akrabalık ve hısımlık bağları bulunuyor.
Bağlantılı ailelerle birlikte İpekçiler, adeta bir büyük klan görüntüsü çiziyorlar. Selanik'ten göç eden aileler daha çok Şişli, Nişantaşı gibi mutena muhitlerde yerleştiler. Varlıklı Selanik'li aileler, yazları da Büyükada'da satın aldıkları köşklerde geçirdiler. İpekçi'ler ve Yalman'lar Büyükada'nın en güzel yeri olan Nizam'da oturdular. Ruşen Eşref Ünaydın, Kemal Derviş'in babası Rıza Derviş, Asaf Derviş, Mina Urgan'ın babası Tahsin Nahit de Nizam'da oturan ailelerden bir kaçı.
Selanik'ten İstanbul'a göç eden İpekçiler'in ilk kuşak büyükleri Rıfat, Kani, Abdi, İsmail, Avni, Leyla ve Hediye kardeşlerdir. Şimdiki İpekçiler'in kökleri İpekçi kardeşlere dayanmaktadır. İpekçiler Selanik'te birkaç kuşak ipek ticareti ile iştigal ettikleri için aile, İpekçiler olarak anılıyor. İstanbul'a göç eden aile bir süre ipek ticareti ile uğraştıktan sonra mağazacılık, sinema işletmeciliği, film ithalatçılığı ve yapımcılığı yaptılar. İpekçi Kardeşler olarak anılan aile ticaret hayatında da birlikte oldular.
Osmanlı kartpostal sektöründeki isimlerden biri de İpekçiler'dir. Osmanlı son dönemine ait kartpostallarda İpekçi Kardeşler imzası da var.
Selanik'ten İstanbul'a göç eden İpekçiler'in ilk kuşak büyükleri Rıfat, Kani, Abdi, İsmail, Avni, Leyla ve Hediye kardeşlerdir. Şimdiki İpekçiler'in kökleri İpekçi kardeşlere dayanmaktadır. İpekçiler Selanik'te birkaç kuşak ipek ticareti ile iştigal ettikleri için aile, İpekçiler olarak anılıyor. İstanbul'a göç eden aile bir süre ipek ticareti ile uğraştıktan sonra mağazacılık, sinema işletmeciliği, film ithalatçılığı ve yapımcılığı yaptılar. İpekçi Kardeşler olarak anılan aile ticaret hayatında da birlikte oldular.
Osmanlı kartpostal sektöründeki isimlerden biri de İpekçiler'dir. Osmanlı son dönemine ait kartpostallarda İpekçi Kardeşler imzası da var.
İpekçiler yeni mağaza açıyor
İpekçi Kardeşler 1898'de Eminönü Yeni Cami'de postahane bitişiğinde Hüsn-ü İntihap Mağazası'nı açtıklarında İstanbul'un tanınmış bir ailesiydi. Servet-i Fünun gazetesinin ilavesinde yer alan "İpekçiler yeni mağaza açıyor" başlıklı haberde, Kani İpekçi'nin açıklamasına yer veriliyordu. Kani İpekçi, Hüsn-ü İntihap mağazası namı ile İstanbul piyasasının en mutena bir yerinde büyük bir mağaza açmalarındaki amaçlarının Osmanlı ticaret hayatının ilerlemesine hizmet etmek olduğunu belirterek, "Bunun için Avrupa ile münasebet ve muamelatımız artırmaktır. Birçok fabrikalarla yeniden akteylediğimiz en zarif, en nefis metanetli, en ehven manulat ve masnueti her zaman mağazalarımızda mevcut bulunacaktır. 20-25 seneden beri muamelatımız nefisiyat-ı eşyamızı takdir idebilmiş olan muhterem müşterilerimiz bu defa açılışı ile iftihar ettiğimiz mağazayı da rağbet eylemek suretiyle bizi adım atığımız tarik-i terakkide teşvik edeceklerine inanıyoruz" diyordu(1)
İpekçi Kardeşler'e ait Eminönü'ndeki Selanik Bonmarşesi daha çok sinema ve fotoğraf malzemesi satışı yapıyordu. Selanik Bonmarşesi muhtemelen 1898'de Kani İpekçi tarafından açılan Hüsn- ü İntihap Mağazası'nın devamıdır. İpekçi'ler Avrupa ülkeleri ile Selanik'te iken kurdukları ticari temaslar sayesinde güçlendiler. Aile Selanik'te iken ağırlıklı olarak ipek ticareti ile iştigal ediyordu. İstanbul'a göç ettikten sonra bir süre daha aynı işe devam ettiler. İpekçi kardeşlerin en büyüğü olan Kani İpekçi, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kapalıçarşı Kalpakçılarbaşı'nda ipekçilik yapıyordu. Aile Cumhuriyet döneminde İpekçi soyadını aldı. İpekçi kardeşler Selanik'te yaşamalarına karşın İstanbul ile ticari bağları sıkı bir aileydi. Hem Selanik'te hem İstanbul'da mağazaları bulunuyordu. İpekçiler'in ünü 1870'lerden itibaren Selanik'ten İstanbul'a kadar uzanıyordu.
Kani İpekçi'nin Itriyat Mağazası ve daha sonra Eminönü'ndeki İpekçi Kardeşlere ait Selanik Bonmarşesi İstanbul'un ünlü mağazalarındandı. İpekçi Kardeşler 1920'lerden itibaren sinema işletmeciliği, film ithalatçılığı, arkasından da film yapımcılığına girdiler.
Kani İpekçi'nin Itriyat Mağazası ve daha sonra Eminönü'ndeki İpekçi Kardeşlere ait Selanik Bonmarşesi İstanbul'un ünlü mağazalarındandı. İpekçi Kardeşler 1920'lerden itibaren sinema işletmeciliği, film ithalatçılığı, arkasından da film yapımcılığına girdiler.
"Eski İstanbul Sinemalarının yazarı Mustafa Gökmen, İpekçi ailesine mensup erkeklerin üç kuşak boyunca sinemacılıkla uğraştıklarını belirtiyor. İpek ve Melek Sinemalarının ellerinden alınmasının İpekçiler'i sarstığını kaydeden Gökmen, "Son girişimleri olan Fİ-TAŞ ve Dünya Sinemaları da beklenen faydayı sağlayamayınca yavaş yavaş bu sahalardan uzaklaştılar" diyordu.
Rıfat İpekçi'nin Melek Öget, Sabite İrtem, Semye Boysan, Naci İpekçi, Vahit İpekçi ve Bedii İpekçi isminde altı çocuğu dünyaya geldi. Kani İpekçi'nin Maşuka ve Cemil adında iki çocukları, Abdi İpekçi'nin Kenan, Osman, Enis, Afet ve Adnan isminde beş, İsmail İpekçi'nin İclal, Didar Hamarat, İhsan İpekçi, Süleyman Cevdet İpekçi ve Fahir İpekçi adında beş çocukları dünyaya geldi.
1856'da Selanik'te doğan ve 1936'da İstanbul'da vefat eden İsmail İpekçi, YTP Genel Başkanı İsmail Cem'in ve 1979'da öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin büyükbabaları oluyor. Aile kendi içinde de evlilikler yaptı. Kani İpekçi'nin kızı Maşuka İsmail İpekçi'nin oğlu Fahir İpekçi, Rıfat İpekçi'nin oğlu Vahit İpekçi ile İhsan İpekçi'nin kızkardeşi İclal İpekçi evlendiler.
1856'da Selanik'te doğan ve 1936'da İstanbul'da vefat eden İsmail İpekçi, YTP Genel Başkanı İsmail Cem'in ve 1979'da öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin büyükbabaları oluyor. Aile kendi içinde de evlilikler yaptı. Kani İpekçi'nin kızı Maşuka İsmail İpekçi'nin oğlu Fahir İpekçi, Rıfat İpekçi'nin oğlu Vahit İpekçi ile İhsan İpekçi'nin kızkardeşi İclal İpekçi evlendiler.
Enis, İsmail ve Kani İpekçiler 1936 yılında vefat ederek Selanikliler Mezarlığı olarak da bilinen Üsküdar'daki Bülbülderesi Mezarlığı'nda defnedildiler. Rıfat İpekçi 1948'de, Cevdet İpekçi 1954'de, Cemil İpekçi 1956'da vefat ettiler. Abdi Raif İpekçi'nin kızı Rabia Afet 1899'da doğdu. 1982'de vefat ederek Bülbülderesi'nde defnedildi.
İsmail Cem'in ninesi Adile İpekçide 1874'de Selanik'te doğdu, 1936'da İstanbul'da vefat etti, burada toprağa verildi. F. Nevzer İpekçi (1915-1978), Abdi İpekçi'nin dedesi Süleyman Cevdet(1883-1954), Adnan ipekçi (1910-1979), M. Cevdet İpekçi (1906-1985), 1979'da ölen Adnan İpekçi gibi aile büyükleri Bülbülderesi'nde İpekçiler Sofası'nda yatıyorlar. Cemil İpekçi'nin ölümüyle birlikte İpekçiler, artık Bülbülderesi'nde değil Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilmeye başladılar.
Belki Bülbülderesi Mezarlığı'nın ihtiyaca cevap vermemesi, belki de İpekçiler'in Selanikli Dönmeler olarak anılmak istememeleri Zincirlikuyu Mezarlığı'na yönelmelerinde rol oynamış olabilir. 1963'de ölen Vahit İpekçi, 1966'da İhsan İpekçi, 1967'de ölen Fahir İpekçi, 1979'da ölen Abdi İpekçi, Ali Üstün İpekçi, Mehmet İpekçi, 2001'de ölen Osman Celi İpekçi, 1997'de ölen Günen İpekçi, 1981'de ölen Naci İpekçi, 1982'de ölen Cavidan Atam, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildiler.
Üsküdar'da bir tuhaf mezarlık
İstanbul'da yaşayan Selanikliler için Bülbülderesi Mezarlığı çok önemlidir. İstanbul'a ilk yerleşen ve daha çok Selanikli Dönme Cemaati mensupları burada toprağa verildiler. Hans-Peter-Laquer'in Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından yayımlanan "Hüvel Baki: İstanbul'da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları" araştırmasında Bülbülderesi Mezarlığı hakkında ilginç bilgiler var:
"Üsküdar'dan Bağlarbaşı'na doğru uzanan alan içinde, Bülbüldere-Bağlarbaşı Caddesi ile Selanikliler Sokağı arasında bulunan mezarlık, bu iki caddenin de ismini taşımaktadır. Bülbülderesi ya da Selanikliler Mezarlığı. Mezarlığın alt tarafındaki giriş kısımları dikkat çekecek özellikler göstermez, çünkü burada, modern mezarlar arasında yalnızca 19. yüzyıldan kalma Osmanlı mezarları bulunmaktadır. Arazinin eğiminin arttığı, üst taraftaki 1.adada yer alan mezarlar, konumları ve biçimsel özellikleri bakımından yalnızca bu mezarlıktakilerden değil, İstanbul'un diğer bütün mezarlıklarından ayrılan özellikler göstermektedirler. 19. yüzyılın sonlarından günümüze kadar olan zaman dilimini kapsayan, oldukça pahalı mermerden mezarları Güney Avrupa mezarlıklarında olduğu gibi çeşitli motiflerle (kesilmiş sütunlar, üzeri örtülmüş kül vazoları, açılmış kitap gibi kitabeler vs.) süslenmiştir. Ayrıca dik yamaçlara büyük bir özenle teraslanarak oturtulan mezarlar, burada İstanbul'un hiçbir mezarlığında olmayan bir etkinin söz konusu olduğunu da bize göstermektedir. Bunlar 17. yüzyılda, Yahudilikten İslamiyet'e geçmiş olan Dönmelerin mezarlarıdır. Bu mezarlar aynı zamanda mezarlığa da ismini vermiştir, çünkü Selanik, dönmelerin önderi Sabetay Sevi'nin 1676'daki ölümünden 1924'deki Büyük Mübadeleye kadar Dönmelerin en büyük merkezi olmuştur."
Ünlü musikici Lale-Nerkis Kardeşler'den Neyyire Hüsniye İpekçi, Rıfat İpekçi'nin oğlu Recep Naci İpekçi'nin eşidir. Naci İpekçi ve eşi Neyyire İpekçi İstanbul'un musiki meclislerinin önemli isimleri arasında yer alıyorlar. 1950'li yıllarda İbnülemin Mahmut Kemal'in Beyazıt'taki konağı, Dr. Necmettin Hakkı İzmirli'nin Taksim'deki evi, Naci ve Neyyire İpekçi'nin Maçka'daki evleri musiki meclislerinin mekânlarıdır. İstanbul'un ünlü musikişinasları ve sanatçılarının yer aldığı sohbetlerde ayrıca musiki icraları da yapılıyordu. Lale-Nerkis Hanımların taş plağa okudukları şarkılar Kalan Müzik tarafından CD olarak çıkarıldı. CD'de yirmi beş parça yer alıyor. Yirmisi Türk müziğinin değişik dönemlerdeki seçkin eserleri, beşi de batılı bestecilerin eserlerinden Türkçe söylenmiş parçalar. CD'de eserleri seslendirilen batılı besteciler Çaykovski, Gabrielle Faure, Mascagni, Offenbach, Schumann'dır. Lale-Nerkis Hanımlar batı müziği, Türk müziği, Şan ve piyano eğitimi aldılar. Lale Hanım, 1898'de Selanik'te doğdu, 1971'de İstanbul'da öldü. Kardeşi Nerkis Hanım da 1895'te Selanik'te doğdu, 1975'te İstanbul'da öldü. Liseyi Selanik'te okuyan Lale-Nerkis kardeşler Balkan savaşları sırasında İstanbul'a göç eden bir aileye mensuplar. Takma adla şarkı okuyan Lale Hanım'ın asıl ismi Lebibe İhsan Sezen, Nerkis Hanımınki ise Neyyire İpekçi'dir. Lale-Nerkis kardeşler plak dolduran ilk kadın sanatçılar arasında yer alıyorlar. 1928-1933 yılları arasında Colombia, Sahibinin Sesi ve Pathe Şirketlerine yüzü aşkın plak doldurdular. Lale-Nerkis kardeşler ayrıca ünlü piyanist Voskovi ve ünlü kemancı Zirkin eşliğinde Batı müziği plakları da doldurdular. Lale-Nerkis Hanımların küçük kardeşleri Aliye Belkıs da Türk musikisi plakları doldurdu, ayrıca 194'larda şarkıları İstanbul Radyosu'nda okundu. Lale- Nerkis Hanımlar CD'sinin kapağında, Lale-Nerkis Hanımlara Nevres Bey'in uduyla, Mesut Cemil'in çellosuyla, Nubar Tekyay'ın kemanıyla eşlik ettiği belirtiliyor.
Naci İpekçi, kuzeni İhsan İpekçi ile birlikte 1963'de kurulan İstanbul Sinema ve Tiyatro İşverenleri Sendikası'nın kurucuları arasındadır. Naci İpekçi 1981'de vefat etti. Naci İpekçi'nin Osman Celi İpekçi ve İnge Türkiz isminde iki çocukları oldu. İTÜ'den 1948'de mezun olan İnşaat Mühendisi Osman Celi İpekçi 2000 yılında vefat etti, Zincirlikuyu'da toprağa verildi. Lale Hanım'ın (Lebibe İhsan Sezen) oğlu, hukukçu Merih Sezen, Hürriyet yazarı Doğan Hızlan'ın yakın dostlarından. 1919'da İstanbul'da doğan Merih Sezen milli eskrimci. 1948 Londra Olimpiyatları'nda ilk kez milli olan Merih Sezen 46 kez milli formayı giydi.
Antalya'daki Dünya Şampiyonasında Devlet Bakanı Fikret Ünlü tarafından kendisine bir şükran plaketi verilen Sezen bir kez olimpiyat, altı kez de Avrupa şampiyonasında ülkemizi ve TED'i temsil etmişti.
Nazım Hikmet Vakfı Girişim Kurulu Üyesi de olan Merih Sezen, 16-18 Ekim 2000'de İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından UNESCO parelelinde gerçekleştirilen İkinci Kültür Kongresi'nin katılımcıları arasında yer aldı.
Kongreye katılan ünlüler arasında Prof. Nermin Abadan Unat, Prof. Mehmet Aydın, D. Bartholomeos, Prof. Bülent Berkarda, Prof. Bakır Çağlar, Nuri Çolakoğlu, Şakir Eczacıbaşı, Prof. Cevat Geray, Ali İhsan Göğüş, Nail Güreli, Prof.Bozkurt Güvenç, İshak Haleva, Prof. Hüsrev Hatemi, Doğan Hızlan, Prof.Çiğdem Kağıtçı- başı, Prof. Emre Kongar, Prof. Ioanna Kuçuradi, Ercan Karakaş, Mesrob Mutafyan, Tuncay Özkan, Hıfzı Topuz, Vassilis Vasilikos, Prof.Tahsin Yücel ile Tan Oral da bulundu.
Vahit-İclal İpekçi'nin kızı Cavidan Hanım, Fasih Atam ile evlendi. Esin Bayru ve Osman Bayru'nun Cavidan Atam'ın evlatlıkları. Esin Bayru-Osman Bayru çifti Mevlana Celalettin Rumi ailesinden, Çelebiler'dendir. Esin Çelebi (Bayru) Celalettin Çelebi ve Güzide Uraz çiftinin çocuğudur. Osman Bayru ise Vedat Bayru-Azra Aykut'un çocuğudur. Esin-Osman Bayru'nun Azra ve Esra Bayru adlı iki çocukları oldu.
Cavidan Atam'ın eşi Fasih Atam, Yüksek Ticaret Mektebi'nden mezun oldu. 1936'da İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi Mezunları Cemiyeti'nin kurucularından. Ziver-Aliye Mısırlı'nın oğlu Ali Mısırlı, Edip Atam ve Saniye Atam'ın kızı Sevim Atam'la evlendi.
Esin Bayru (Çelebi)'nun babası Dr. Celalettin Çelebi'nin eşi Güzide Uraz'ın babası Hamit Uraz'dır. Hamit Uraz ise Namıkpaşazade Cemil Paşa'nın oğlu olup, Ali Muhsin Paşa'nın torunu Nüzhet Altınanıt ile evlidir. Dr. Celalattin Çelebi'nin babası Bakır Çelebi de Altınanıt ailesinden İzzet Altınanıt ile evlenmiştir. Dr. Celalettin Çelebi'nin kızlarından Gevher Çelebi, Rıza Nur Paçalıoğlu ile evli. Aynı aileden Fitnat Altınanıt ise Ali Mümtaz Arolat ile evlendi. Bu evlilikten Mehmet Neşet, Mustafa Kemal, Hasan İzzet, Ahmet ve Osman Saffet Arolat dünyaya geldi. Ali Mümtaz Arolat 1897'de İstanbul'da doğdu, 1967'de İstanbul'da vefat etti. Mümtaz Bey Galatasaray Lisesi'nde okurken 1. Dünya Savaşına gönüllü olarak katıldı, 3 yıl cephede kaldı. İş Bankası Umum Muhasebe Müdür Muavinliği'nden emekli oldu. Oğlu Osman Saffet Arolat, Dünya Gazetesi'nin genel yayın yönetmenidir. Osman Saffet Arolat 12 Mart döneminde tutuklanan solcu aydınlar arasındadır. Hasan İzzet Arolat ise şarkı sözü yazarı Metin Arolat'ın babasıdır. Tarkan'ın 'Kuzu Kuzu' adlı şarkısına çektiği klibi Metin Arolat yönetti. Arolat daha önce 'Salına Salına' adlı klibini de yönetti.
Esin Çelebi'nin eşi Osman Bayru'nun annesi, Azra Aykut'un teyzesi Matahare, Hanım İhsan Burak ile evlendi. Bu evlilikten dünyaya gelen Leyla Hanım ise Muvit Arıcan ile evlendi. Muvit Bey'in kızı Aylin Arıcan ise John Mc Charthy'ın eşidir. Aylin Arıcan'ın John Mc Charthy'dan önce Murat Kunt ile bir süre evli kaldığı biliniyor. Aylin Arıcan ve John Mc Charthy evliliğinden Sinan Mc Charthy doğdu. Azra Aykut'un diğer teyzesi Kesibe Hanım ise Mehmet Karaosmanoğlu ile evlendi. Bu evlilikten dünyaya gelen Selma Karaosmanoğlu ise Azra Aykut'un kardeşi Kemal Aykut ile evlendi. Kemal Aykut'un oğlu Mehmet Aykut ise Jc.cqueline Aykut ile evlendi. Azra Aykut'un babası Reşat Aykut, Kemal Bey ve Nober Hanım'ın oğIudur. Kemal Bey ise Şeyh Osman ve Hacı Münire Hanım'ın oğludur. Kemal Bey'in kardeşi Mehmet Celalettin'in kızı Naciye Aykut'tan olma torunu Hümeyra Hanım, İstiklal Mahkemeleri yargıçlarından Kılıç Ali'nin eşidir. Kılıç Ali, Altemur Kılıç'ın babasıdır. Bayru ailesinin hısım olduğu bir aile de Sohtorikler'dir. Erdal İnönü'nün eşi Sevinç Hanım da Sohtorikler'den.
Câvidan Atam, Ayten- Günen İpekçi'nin, Betül İpekçi'nin ablası, Azra ve Esra Bayru'nun babaannesi, Sevinç-Şeref ve Genco Gün, Vahit İpekçi'nin halası, Maria-Kemal Tursan, Meral-Nedim ve Can Tursan'ın teyzesi, Güney-Haldun ve Aydın Gürsan, Semiye-Emir Kökmen, Gül- sün-Melih Sunay, merhum Öget Turaç ve Alp Turaç'ın yengesi olarak belirtiliyor. Buna göre Cavidan Atam, teyzesi Sabite İrtem'i eşi Kani İr- tem'in kızı Pervin Gürsan'la akraba oluyor. Merhum Emir Kökmen, İsmet İnönü'nün damadı Metin Toker ile birlikte Richard Llwellyn'in 2 ciltlik Vadim O Kadar Yeşildi ki kitabının çevirmenleri arasında yer alıyor.
Şeref Gün ismine de CENSA Menkul Değerler A.Ş ortakları arasında rastlıyoruz. 1997'de ölen Günen İpekçi, Ayten İpekçi'nin eşi, Sevinç İpekçi ile Gülin-Vahit İpekçi'nin babaları, Genco Gün ile Leyla İpekçi'nin dedeleri. Vahit İpekçi, moda dünyasının önemli markalarından Alman Escada'nın Türkiye Genel Müdürü. Hürriyet yazarlarından Ayşe Arman, 1998'de Almanya'nın Münih kentindeki Escada'nın fabrikalarını gezdi, yönetcileriyle görüştü. 5 Temmuz 1998 tarihli Hürriyet'te "Es kaza Escada" başlıklı yazısında Arman, Escada'nın kuruluş ve yükseliş hikayesini anlattı. Arman Escada Türkiye Genel Müdürü Vahit İpekçi'den de şu sözlerle bahsediyordu: "Genç ve dinamik deyince Vahit İpekçi'den de söz etmemek mümkün değil. Türkiye Escada'nın genel müdürü kendisi. Defile boyunca enerjisini ve sevimliliğini hissetmemek mümkün değildi. Bir de iyi fıkra anlatıyor. Ayrıca benim anlattıklarıma gülmesi de (kimse gülmüyor da) bulunmaz bir fırsat."
Cavidan Atam'ın manevi oğlu Osman Bayru'nun babası Osman. Vedat Bayru, Türkiye'nin ilk SSK Genel Müdürü'dür. 1945'de Çalışma Bakanlığı ile birlikte SSK Genel Müdürlüğü de kuruldu. İlk Çalışma Bakanı Sadi Irmak, ilk SSK genel müdürü de Vedat Bayru'dur. Bayru iki kez genel müdürlük yaptı. Bayru'nun aynı dönemde çıkan Çalışma dergisinde yayınlanmış makaleleri bulunuyor. Cavidan Atam'ın akrabası olduğu belirtilen Alp Turaç ise İstanbul müzik camiasının yakından tanıdığı bir isim. Ünlü şarkıcı Sertap Erener'in orkestrasında yer alan Alp Turaç, dalgıç, müzisyen ve Enduroclup üyesi. Sertap Erener'e ait web sayfasında Alp Turaç, Erener'in on yıllık kaynanası olarak zikrediliyor. Bu kadar yakınlar.
Mevlana Celalettin Rumi'nin torunları olan Çelebiler ailesiyle akraba olan Aylin Arıcan Mc Charty, Propeller Clup Turkey'in üyelerinden. Propeller Clup, Amerika'da Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra gemicilikle uğraşan bir grup işadamının çabalarıyla oluştu. Amerikan gemiciliğinin geleceğini tartışmak, mevcut sorunlara çözümler üretmek amacıyla öğle toplantıları düzenlemek şeklinde başlayan oluşum, 1920’lerde kurumsal nitelik kazandı. 1923'de New York limanında Çarkçılar Kulübü, 1927'de de Birleşik Devletler Propeller Clup kuruldu. Pervane simge olarak kabul edildi. Uluslararası ulaşım konularında faaliyet gösteren kulübün Amerika dışındaki ilk şubesi Almanya'nın liman kenti olan Hamburg'ta kuruldu. Guam, Hawai derken bugün 14 ayrı ülkede 28 şubesi bulunuyor. Türkiye'de 1951 yılında Amerikan ordusu albaylarından W. F. Britton, General Electric Şirketi direktörü Steve Diehl ve Amerikan konsolosu Farnk Butler'in aralarında olduğu 5 Amerikalı tarafından İstanbul'da Propeller Kulübü kuruldu. Kulüp başkanlığını bir süre Amerikalılar üstlendi. Propeller Clup Turkey'in başkanlığını, 1955- 57'de Kenan İnal (Kani İrtem'in damadı, Azra İnal'ın eşi), 1977- 78'de Şen Yalman, 1993-94'de John Mc Charthy yaptı. Kulüp üyeleri arasında Erdoğan Alkin, Begüm Bezmen, Lori Burla, Nuri Çolakoğlu, Jak Kamhi, Şerif Kaynar, Dilek Koç, Şarık Tara ve Erol User de var.
Mevlana Celalettin Rumi ailesiyle akraba olan Aylin Hanım'ın eşi Amerikalı işadamı John Mc Charthy İstanbul'da HSBC'nin rakiplerinden ING Barrings'in de başkanıdır. Mc Charty 2001 Temmuzunda De- mirbank'ın satışıyla ilgili olarak, "Aynı anda büyük bir yerli banka gibi hareket eden büyük bir uluslararası bankanın sahibi olacaksınız" demişti. Charthy, Türkiye'nin en büyük beşinci özel bankası olan Demirbank'ın 200 şubelik ağını elde etmekle HSBC'nin yerel piyasaları canlandıracak ve rekabet stratejilerini etkileyecek konuma geleceğini de ifade etmişti.
TÜSİAD üyesi de olan John Mc Charthy TÜSİAD'ın Avrupa'daki AB nezdindeki lobi heyetlerine katılan seçkin üyeler arasında yer alıyor. 2002'nin 2. ayında Tuncay Özilhan başkanlığında İspanya'ya giden heyette o da vardır. Heyet İspanya'da AB dönem başkanlığı yapan Başbakan Jose-Maria Aznar ile görüştü. Aynı heyette TÜSİAD Dışişleri Komisyonu Üyesi Aylin Arıcan da yer alıyordu. John Mc Charthy, Devlet Bakanı Güneş Taner'in 12 bankanın 64. madde kapsamında olduğu açıklamasıyla ilgili olarak 1998'de, banka sayısının fazla olduğunu, bu nedenle sektörde birleşmelerin gerektiğini söylemişti. John Mc Charthy aynı zamanda Refah-Yol Hükümeti'nin yerine kurulan ANA-SOL-D Hükümetini övmüş, enflasyonda rakamlardan çok trendin önem taşıdığını belirterek, "Eğer, hükümetin iktidara geldiği günden bu yana yaptıklarına bakarsanız, trendin oldukça olumlu olduğunu görüyorsunuz." demişti.([1])
Ressam Azra İnal da İpekçilerle akrabadır. Ressam Azra İnal'ın babası Süleyman Kani İrtem 1871'de Selanik'te doğdu. Abdurrahman Aziz Bey'in oğlu. İlköğretimini Şemsi Efendi Mektebi'nde, orta öğrenimini Fevz-i Sübyan Rüşdiyesi'nde tamamladı. Fevz-i Sübyan Rüşdiyesi'ni Selanik'ten İstanbul'a, önce Beyazıt'a, oradan Nişantaşı'nda bir binaya nakledilen Işık Lisesi olarak tanıyoruz. Fevz-i Sübyan Rüşdiyesi Özel Fevziye Mektepleri Vakfı'na bağlı bir okuldur. Süleyman Kani İrtem de Fevziye Mektepleri Cemiyeti'nin kurucularından olup uzun yıllar yöneticiliğini de yapmıştır. Fevz-i Sübyan Rüşdiyesi'nden sonra Mülkiye Mektebi'ne giren İrtem, bu okulda Hüseyin Cahit Yalçın ve İttihat Terakki'nin Maliye Nazırı Cavit Bey'in en yakın arkadaşları arasındadır. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bu okulda giren İrtem, uzun yıllar Anadolu'nun pek çok yerinde kaymakamlık yaptı. İstanbul Vali Vekilliği, Ankara Valiliği'nden sonra 1918'de İstanbul Valiliği'ne atanan İrtem, aynı zamanda İstanbul Şehremaneti'ni de uhdesinde bulundurdu. İrtem, Damat Ferit Hükümeti tarafından görevinden azledildi.
Rıfat İpekçi'nin kızı Sabite İpekçi ile evlenen İrtem'in bu evlilikten Ali, Osman, Pervin ve Azra adında dört çocuğu oldu. 1912 yılında doğan ressam Azra İrtem, Kenan İnal ile evlendi. Bu evlilikten Ahmet İnal dünyaya geldi. Meşrutiyet döneminde önemli görevler ifa eden İrtem'e Kuva-yı Milliye ve Cumhuriyet döneminde herhangi bir görev tevdi edilmedi. Emeklilik yıllarını tarih ile iştigal eden, Mufassal Osmanlı Tarihi, Ohri Milli Taburu, Saray ve Bab-ı Ali'nin İçyüzü gibi pek çok kitap yazan İrtem 1945'de İstanbul'da öldü. Yakın arkadaşı Hüseyin Cahit Yalçın'la birlikte Feriköy Mezarlığı'ndan yer alan İrtem burada toprağa verildi. Hüseyin Cahit ile Kani İrtem'in mezarı yanyanadır. Kenan İnal ve Azra İnal vefat ettiler. Gürsan'lardan Çağnur Gürsan, sopranodur. Üsküdar Kız Koleji'nden mezun olan Çağnur Gürsan, İstanbul Devlet Konservatuvarı Şan- Opera Bölümü'nü bitirdi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Sami Karaören, Evrensel Kültür Dergisi'nde Yazın ve Düşün Dünyamızın Vedat Günyol'u başlıklı yazısında ressam Azra İnal'ın Vedat Günyol ile bir aşk yaşadığını belirtiyor. (Evrensel Kültür, Sayı 102, Haziran 2000). Sumru İnal'ın ismine Hazine Müşteşarlığı Euro Komitesi üyelerinden, Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nde genel müdür yardımcısı olarak rastlıyoruz. Azra İnal ve oğlu Ahmet İnal, gelini Sumru İnal, Altı nokta Körler Vakfı kurucuları arasında yer alıyorlar. Vakıfta Hulki Alisbah, Suna Kıraç, Süheyla Kunt, Prof. Ali Esat Birol, Resmiye Boysan, Dr.Mithat Enç, Prof. F. Kerim Gökay gibi İstanbul'un tanınmış isimleri de vardır. Vakfın kurucuları arasında sadece gerçek kişiler değil, Bebek Lions Klübü Derneği, Çankaya Lions Klübü Derneği, Eminönü Lions Klübü Derneği, İstanbul Lions Klübü derneği, Levent Lions Klübü Derneği, Milliyet Gazetecilik A.Ş, İstanbul Valiliği ve Uluslararası Lions Yönetim Çevresi gibi tüzel kişiler de yer alıyordu. 13 Mart 1972'de tüzel kişilik kazanan vakıfa Bakanlar Kurulu 1971'de vergi muafiyeti de tanıdı.
Fahir İpekçi 'Işık'ın büyük hamisi
1967'de ölen Fahir İpekçi, Maşuka İpekçi'nin eşi, merhum Cemil İpekçi'nin de eniştesi. Şule Gürpınar ile Yük. Müh. Lemi İpekçi'nin babaları olan Fahir İpekçi, Nurettin Gürpınar ile Kısmet İpekçi'nin kayınpederleri, Fevziye ve Füsun'un dedeleri oluyor. Fahir İpekçi, FİTAŞ'ın kurucularından, idare meclisi başkanı ve murahhas azası. Fahir İpekçi, yine İpekçiler'e ait Sinema İnşa. İşletme A.Ş. Türk Sinemacılık Ltd.Şti. Dünya Film Ltd., İpek Film Stüdyosu'nun da ortakları arasındadır.
Fevziye Mektepleri Tesisi İdare Heyeti Başkanı ve kurucusu olan Fahir İpekçi'nin vefatında Işık Lisesi bir ilan yayınladı. İlanda "Büyük hamimiz" ibaresi yer aldı.
Cumhuriyet'in duayenleri aileden
İsmail Cem'in babası İhsan İpekçi'nin amcası Abdi İpekçi'nin oğlu Osman İpekçi'nin kızı İnci İpekçi Mart 2002'de vefat etti. İnci ipekçi'nin annesi Belkıs (Cezzar) ile İsmail Cem'in annesi Şerife Rikkat Hanım kardeştir.
Belkıs-Rikkat Cezzar, ünlü tiyatrocu Engin Cezzar'ın babası Mehmet Cezzar'ın kız kardeşleridir. Aliye Şehnaz Cezzar da Mehmet Cezzar'ın kızkardeşi. İki evlilik yapan Şehnaz Cezzar, İbrahim Çamlı ve Ergun Balcı'nın annesidir. İnci İpekçi'nin kızı Samiye ise, yayıncı Erdal. Öz'le, diğer kızı Zeynep ise Tekin Tanaçan ile evlidir. İpek Film Stüdyoları'nın müdürlüğünü yapan Osman İpekçi, Nazım Hikmet'in yakın dostlarındandır. İnci İpekçi 1930'lu yıllarda İpek Film Stüdyosu'nda dublajı yapılan Lorel-Hardy'in çocuk rollerini seslendirdi. O yıllarda Türk seyircileri Lorel-Hardy'in çocukluk rollerini İnci İpekçi'nin sesiyle izlediler. İstanbul sosyetesinin tanınmış isimlerinden olan İnci İpekçi, yurt dışında gerçekleştirilen kültür etkinliklerinde yer aldı. Damadı Erdal Öz, Sivaslıdır. 1970'lerin başında solcu aydınlar kuşağında yer alan Erdal Öz, 12 Mart döneminde tutuklandı. İstanbul Kültür Sarayı'nın yakılmasıyla ilgili oldukları iddiasıyla pek çok solcu aydınla birlikte tutuklanan Öz, Mamak Askeri Cezaevi'nde Doğu Perinçek grubuyla aynı koğuşlarda yattı. Öz, Can Yayınları'nın sahibi.
İnci İpekçi, Güner-Süheyl Fansa ile kardeş çocukları. Fansalar İstanbul'da önemli bir ailedir. Atatürk'ün çok yakın dostlarından biri de Salih Fansa'dır. Atatürk, Suriye Cephesinden ayrılıp, 13 Kasım 1918, de İstanbul'a geldiğinde, önce Perapalas Oteli'nde bir daireye yerleşmiş, bir kaç gün sonra bu otelden ayrılarak yakın dostu Salih Fansa'nın Beyoğlu'ndaki evinde misafir kalmış, sonra da Şişli'de Madam Kasabyan'ın üç katlı evini kiralamıştı. Atatürk, Kuva-yı Milliye döneminde cephede iken annesi Zübeyde Hanım'a yazdığı mektuplarda sık sık Salih Fansa ve eşinden söz ediyor, durumlarını soruyor. 1920'de annesi Zübeyde Hanım'a yazdığı mektuplardan birinde, "Salih Bey (Salih Fansa) Fuat Beyden alacağını aldı mı? Bunu bilgi almak bakımından soruyorum. Yoksa her ne olursa olsun, elhamdülillah hiç önemi yoktur. Siz müsterih olunuz ve bir sıkıntınız olursa derhal bana bildiriniz.'diyor. Aynı mektupta Atatürk şöyle devam ediyor: Salih (Fansa) Bey'le Madam Salih Bey inşallah sıhhat ve afiyettedirler. Ben kendilerini daima yad ediyorum. Madamın benim hakkımda bir rüyası vardı. Galiba o çıkacaktır. İnşallah yakında sevinç içinde görüşeceğiz"
Salih-Selma Fansa evliliğinden Adil, Süheyl ve Mübine dünyaya geldi. 1931'de Saint Joseph Lisesi'nden mezun olan Adil Fansa, büyükelçi Kenan Gökart ve Tiynet Kavur'un kızı Fatma Nazan Fansa ile evlendi. Bu evlilikten Sadi Salih Fansa dünyaya geldi. Şişli Terakki Lisesi'nden 1959'da mezun olan Sadi Fansa 2002'de Mc Donald's Türkiye genel müdürü oldu. Süheyl Fansa ise Güner İzer ile evlendi. Mübine Hanım ise diplomat Tarık Yenisey ile evlendi. Fatma Nazan Fansa, Nüshet Gökart'ın da üvey kızıdır. Mina Özdoğancı'nın üvey ablası olan Fatma Nazan Fansa, iki evlilik yapmış olsa gerek, vefat ilanında Halit Carım ve Ayşe Kusudis'in anneleri, Nicola Kusidis'in kayınvalidesi olarak belirtiliyor. Aynı ilanda Fatma Nazan Fansa'nın Celal Kavur'un ablası, Harris, Stefani ve Roksan Kusidis'in anneanneleri, Sadi-Gül Fansa'nın da anneleri olarak kaydediliyor. Adil Fansa'nın kızkardeşi Mübine Yenisey'in eşi Büyükelçi Tarık Yenisey, Mehmet Emin Yeniçağ'ın oğludur. Ünlü Şair Abdülhamit’in torunlarından İncilay Erentok'un yengesi de olan Mübine Yenisey, Tülin-Bilgin Necipoğlu'nun annesidir. Necdet Erentok ile evlenen İncilay Erentok Abdülhak Hamit Tarhan'ın torunudur. Abdülhak Hamit Tar- han'ın kızı Nasip Hamide Hanım, Tahran Büyükelçisi Emin Bey ile evlendi. Bu evlilikten atom fizikçisi ve İstanbul Üniversitesi eski rektörlerinden Prof. Fahir Yeniçağ, Hafide, Mehlika, Fatma Zehra, büyükelçi Tarık Emin Yenisey ve diplomat Şakir Emin Bengütaş dünyaya geldiler. Şakir Emin Yeniçağ'ın eşi ise ilk kadın heykeltraşlardan Sabiha Bengütaş'tır. Abdülhak Hamit'in oğlu Abdülhak Hüseyin ise Violet adında bir İngilizle evlendi. 1918 yılında ölen Abdülhak Hüseyin'in Cynthia ve Yvonne adında iki kız çocuğu oldu.
Adil Fansa'nın da iki evlilik yaptığı anlaşılıyor. Adil Fansa, ilk olarak Galitaryah Ali Bey'in kızı Suzan ile evlendi. Suzan Kunt, Türkiye Sosyalist Partisi'nin önemli isimlerinden Burhan Oğuz'un yakın arkadaşlarından. Suzan Fansa'nın annesi ise 'Madam Teyze' olarak bilinen Rum kızı Angelika'dır. Galitaryah Ali Kunt, Burhan Oğuz'un üvey babası, Enver Paşa'nın yaverlerinden, ünlü İttihatçı fedailerden Şükrü Oğuz'un silah arkadaşıdır. Arnavut asıllı, Sanayi-i Nefise'yi birincilikle bitirmiş bir ressam olan Ali Kunt, Yunan ve Balkan Harplerine gönüllü olarak katıldı. Ali Kunt ile Şükrü Oğuz Florya Galitarya'da komşu da oldular. Yeni bahçeli Şükrü ise Kuvayı Milliye döneminde İstanbul'dan Anadolu'ya silah, adam ve cephane sevkiyatında büyük rol oynayan Karakol Teşkilatı'nın namlı adamlarındandır. Şükrü Bey, Sarıkamış'ta da Enver Paşa'nın yaveridir. Şükrü Bey, Kurtuluş Savaşı yıllarında Lazistan ve Havalisi Kuvayı Milliye kumandanlığı yaptı. Birinci Meclis'te İstanbul mebusu olarak arkadaşı Kara Vasıf'ın muhalif ikinci grubunda yer aldı. Oğuz'un iddiasına göre Mustafa Suphi ve arkadaşlarını Trabzon'da Kayıkçılar Kâhyası Yahya Kaptan'a boğdurtan da Şükrü Bey'dir. Ağabeyi Yeni bahçeli Nail de İttihat-Terakki fedailerindendir. Şükrü Oğuz'un anlattığına göre(3) Nail Bey, 1914-15'de İttihat Terakki'nin Trabzon'daki temsilcisidir. Nail Bey, Cumhuriyetin ilanından sonra İttihat- Terakki'ye bağlı kişilerin kurduğu Türkiye Milli İthalat ve İhracat Anonim Şirketi (TEMAVAŞ)'nin başındadır. Şirketin idare merkezi, İttihatçıların toplantı yeridir. İttihat ve Terakki'nin Rical'ül- Gayb'ı olarak nitelendirilen Kara Kemal, Küçük Talat Bey ve Ankara eski valisi Abdulkadir, TEMAVAŞ'ta toplanıyorlardı. 1926'daki İzmir Suikastı davasında, İttihatçılardan Dr. Nazım İzmir, Karakol Teşkilatı'nın kurucusu Kara Vasıf, Maliye Nazırı Cavit Bey ile birlikte Nail Bey de Ankara İstiklal Mahkemesi'nde yargılanarak idam edildi. Yeni bahçeli Nail'in torunu ise ünlü reklamcı, Cen Ajans'ın patronu Nail Keçili'dir. Ünlü sosyalist, TİP'li, dilci Şiar Yalçın da Cavit Bey'in Hüseyin Cahit Yalçın'a emanet ettiği oğludur. Dr. Nazım ve Cavit Beyler de Selanik'lidir.
Güner Fansa da gazeteciydi
İnci İpekçi ile kardeş çocukları olan Güner Fansa ismine 1950'lerde Habip Edip Törehan'ın Yeni İstanbul gazetesinde çalışırken rastlıyoruz. Bedii Faik'in belirttiğine göre Güner Fansa'nın kızlık soyadı İzer'dir. Törehan, Hitler Almanyası'nın maliye dehası olarak bilinen Dr. Schat'ın bacanağıdır. Törehan uzun yıllar Ticaret Bakanlığı'nda çalıştıktan sonra Almanya'ya yerleşti, pamuk ticareti yaptı. Almanların savaşı yitirmek üzere olduğunu anlayınca İsviçre'ye yerleşti. Habip Edip'in sahip olduğu büyük servet hakkında bazı iddialar vardır. Bu iddialara göre Törehan, Nazi liderlerinin paralarının İsviçre'ye aktarılmasında önemli rol oynadı.
O dönemde Bedii Faik, Burhan Belge, Sacit Öget, Mithat Perin, Azra Erhat, İttihat ve Terakki'nin ünlü Cemal Paşası'nın oğlu Behçet Cemal de aynı gazetededir. Gazetenin karikatüristlerinden biri Turhan Selçuk'tur.
İsmail Cem'in ve İnci İpekçi'nin teyzesi Aliye Şehnaz Cezzar'ın çocukları Cumhuriyet gazetesinin önemli isimlerinden Ergun Balcı ve İbrahim Çamlı'dır. 1979'da İstanbul'da ölen Aliye Şehnaz Cezzar, Selanikli Hüsnü-Leyla Cezzar'ın kızlarıdır. İsmail Nihat Çamlı ile yaptığı evlilikten İbrahim Çamlı, Mehmet Balcı ile yaptığı ikinci evlilikten de Ergun Balcı ve Nükte Camal (Uğur Camal ile evli) dünyaya geldi. 1919'da İstanbul'da doğan İbrahim Çamlı, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteci ve halkla ilişkiler danışmanı olan Çamlı 1944-45'de Newsschronicle (Londra) ile Arap News Agency (Kahire) Türkiye muhabirliğini yaptı. 1952'de Ywette Matalone ile evlendi. Çamlı 1955-56'da Yapı Kredi Bankası genel sekreteri, 1956-61'de Hayat Dergisi yazı işleri müdürü, 1961-66'da İPRAŞ'ta halkla ilişkiler danışmanı, 1966-68'de Ford Motors Company hakla ilişkiler temsilcisi, 1968-75'de Deva Holding ile İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası halka ilişkiler danışmanı, A. J. Wallis(Londra) Türkiye temsilcisi oldu. 1981 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü, 1997 Burhan Felek Basın Hizmet ödülü aldı. Türk Tanıtma Vakfı ve Türk-Yunan Dostluk Derneği kurucusu olan Çamlı, Halkla İlişkiler Derneği, İletişim Araştırmaları Derneği, Uluslararası Basın Enstitüsü, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği üyesi. Çamlı'nın 1966'da "Dünya, Amerika, Türkiye", 1969'da "Dünya Olayları ve Dış Politikamız" isimli kitapları yayımlandı. J.F Kennedy, Amerikan Başkanı seçildiğinde Çamlı'da gazeteci olarak hemen yanı başındaydı. Cumhuriyet, Milliyet, Politika, Pakistan Times, Sevk ve İdare Dergisi'nin yanı sıra Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Yön ile Devrim'de makaleleri yayınlandı. 2000 yılında tedavi gördüğü Balıklı Rum Hastanesinde 81 yaşında ölen Cumhuriyet Gazetesi dış politika yazarı ve gazeteci İbrahim Çamlı, Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Bab-ı Ali'nin Dışişleri Bakanı
Aliye Şehnaz Cezzar'ın diğer oğlu Ergun Balcı, 1931'de İstanbul'da doğdu. Işık Lisesi ve Robert Kolej'i bitirdi. İstanbul Hukuk'ta üç yıl okudu. Londra'da uluslararası ilişkiler eğitimi aldı. Londra'da iken Dünya ve Akşam Gazeteleri'nde dış politika yazıları yazdı. 1969'da Londra'dan Türkiye'ye dönen Balcı, aynı yıl Cumhuriyet gazetesinde işe başladı. Bab-ı Ali'nin dışişleri bakanı olarak nitelenen Balcı 30 yıldır Cumhuriyet'in Dış Haberler Servisini yönetti. Balcı, 1974, 1976, 1977, 1978, 1979 ve 1989 yıllarında dış politika alanındaki yazıları nedeniyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce
Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülü aldı. Cumhuriyet gazetesi yayın kurulu üyesi ve dış politika yazarı olan Balcı, Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde beyin kanamasından vefat etti. Yakın arkadaşı Abdulkadir Yücelman, Balcı için, "Ergun benim hayatım boyunca gördüğüm, ne etliye ne sütlüye karışan dünya efendisi bir insandı. İyi bir Galatasaraylıydı. Bab-ı Ali için büyük bir kayıptır. Dünya siyasetini çok iyi izleyip yorumlayabilen, değerlendirebilen, varsayımlar üzerine değil, gerçeklere dayanan bilgileriyle yorum yapan bir gazeteciydi" derken, İlhan Selçuk da, "Yakın dostumdu. 'Eşi menendi bulunmaz' deyimi, Ergun Balcı'ya yakışır. Gazeteci kimliği bir örnektir. Dış politika yazıları kendine özgü, analitik içerikliydi. Büyük bir kayıptır" diyordu.
| ABDULLAH MURADOĞLU
Gazeteci- Yazar
| ABDULLAH MURADOĞLU
Gazeteci- Yazar
Selanik'ten İstanbul'a: İpekçi'ler ve İsmail Cem
© Bakış Yayınları İnceleme Araştırma Dizisi
Bakış Yayınları Büyük Reşit Paşa Caddesi Yumni İş Hanı İstanbul Kitap ve Kültür Merkezi No 22/40 Vezneciler / İstanbul Tel: (0212)512 77 38 Fax: (0212)528 90 54
www.bakisyayinlari.com bakisyayinlari@bakisyayinlari.com
Dipçe
______________________________
(1) Serveti Fünun 1898-Sayı 371
www.bakisyayinlari.com bakisyayinlari@bakisyayinlari.com
Dipçe
______________________________
(1) Serveti Fünun 1898-Sayı 371
(2) 06.05:1998 - Radikal
(3) Burhan Oğuz, Yaşadıkların Dinlediklerim, Simurg Yayınları
Gila River Hotels & Casinos - Mapyro
YanıtlaSilSearch for Gila River Hotels 충청남도 출장샵 & Casinos in 경상북도 출장마사지 Maricopa, AZ. 세종특별자치 출장안마 Gila 영천 출장마사지 River Casino Arizona; Chandler AZ; Harrah's Phoenix. Casino Hotel Phoenix; Chandler 화성 출장샵